Sığla yağı, sığla ağacından elde edilen değerli bir bitkisel yağdır. Bu yağ, ağacın gövdesine uygun şekilde açılan yaralardan elde edilen balzamın kaynatılması ve preslenmesi ile üretilir. Özellikle mide rahatsızlıkları, cilt problemleri, üst solunum yolu hastalıkları, ciltteki yara ve yanıklarda yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Sığla ağacı doğada kendiliğinden yetişen bir ağaç olup, ülkemizde en çok Muğla ve çevresinde bulunur. Yaklaşık 300 yıllık ömre sahip olan bu ağacın boyu 35-40 metreye kadar ulaşabilir. Sığla yağı, tarih boyunca çeşitli amaçlarla kullanılmıştır. Mısırlılar mumyalama işlemlerinde, Romalılar aşk iksiri ve güzellik yağı olarak kullanmış, Hipokrat ise ilaç olarak değerlendirmiştir. Evliya Çelebi, Seyahatname'sinde bu yağın cüzzam hastalığında kullanıldığını belirtmiştir.

Sığla yağı üretiminde, ağacın çapının en az 15 cm olmasına, sağlıklı, mantarlaşmamış ve yanmamış olmasına özen gösterilir. Ağacın gövdesine açılan dikey damarların sıyrılması ile toplanan balzam, kaynatılarak ve preslenerek yağ haline getirilir. Üretime Mart ayı sonunda başlanır ve Kasım ayına kadar devam eder. Bu süreçte yağın toplanması tamamlanır. Günümüzde sığla yağı üretimi sınırlı olarak yapılmaktadır.

Sığla yağı, mide yarası (ülser), gastrit ve reflü sorunlarında dahili olarak kullanılır. Bunun için balla tatlandırılan sığla yağı, günlük olarak 1 çay kaşığı kadar alınmalıdır. Bu yağın aç karnına alınması önerilir. Mide çeperini sıvayarak, mide dokusundaki yaranın daha kısa sürede iyileşmesine yardımcı olur. Özellikle mide ağrısının hafiflemesine etki eder ve bu etkisini kullanmaya başladıktan hemen sonra gösterir.

Sığla yağı, içeriğindeki antiseptik ve anti-inflamatuar özellikler sayesinde enfeksiyonlarla savaşır ve iltihaplanmayı azaltır. Ayrıca stres ve anksiyeteyi azaltıcı etkileri de bulunmaktadır. Aromaterapi uygulamalarında da sıklıkla tercih edilen bir yağdır. Ancak, sığla yağının kullanımı öncesinde mutlaka bir uzmana danışılmalıdır, çünkü bazı yan etkiler veya alerjik reaksiyonlar ortaya çıkabilir.